6
Yorum
26
Beğeni
4,9
Puan
1030
Okunma

İnsanlığın üzerine hüzün yağıyor
Çığlıkların feryatların,
Kalemin yazamadığı
Yorgun ve hissiz gönüllerin
Sessizliğinde...
Gökyüzü maviliğini kaybediyor,
Gri alıyor yerini bulutların
Arasında sitem ederek...
Karanlık bir gecede unutmuşuz,
İnsanlığımızı...
Duvarlarımızı yıkmışız
Kim kalırsa kalsın
Düşüncesinde girdaba düşmüşüz.
Gemiler limana sessizce yanaşırken
Deniz altındaki karanlıklarda
İnciler bulunurken,
Saf olan incideki değerlerimiz
Solarken,
İnsanlığımızın üstüne hüzün yağıyor
Kuşlar gökyüzünde özgürlüğünü
Haykırırken,
Kalplere vurulan mühürle konuşamıyor
İnsanlar.
Ve hüzün kokan bu adresin ardından
Yağmur toprakla buluşuyor.
İnsanlığımızın üstüne hüzün yağıyor...
Savaşlarda toprak parçası
Mültecilerin özgürce yaşamak istediği
Bir ferah kapısı
Ensar ve muhacirin ekmek kavgası
Silahlar satarak zenginleşen,
Çocukları, kadınları acımadan yok eden.
İnsanlığımızın üstüne hüzün yağıyor..
MERYEM KARAPINAR
"Yağmur getiren rüzgârlar gibi, bu inançlar yumağı, düşünce ve inanç hayatını da bereketlendirecektir".
Sezai Karakoç
"Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum.
Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Seni süt içmeye çağırıyorum parmaklarımdan
Kara yılan kara yılan kara yılan kara yılan". Sezai Karakoç
“Baharı yaz uğruna tükettik
Aşkı naz uğruna
Ve papatyaları seviyor sevmiyor uğruna Derken ömrü tükettik bir hiç uğruna”
Sezai Karakoç
Üstad Sezai Karakoç Rahmet-i Rahmana kavuştu. Öksüz bıraktı medeniyet tasavvurunu... Doğunun yedi oğlundan biri, dünya sürgününü tamamlayıp hakka yürüdü.
Dünya ruhsuz kaldı.
Fikir işçisi, diriliş neslinin müjdecisi...
Mekanın cennet olsun...
16.11.2021
5.0
91% (10)
4.0
9% (1)