6
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
1066
Okunma

@insani ( dünyevi ) nesildaşımın jesti :)
Kolaj yapmış, teşekkürler
Maşuk kendinden bilir ise feyz-i aşkı
Uykularını kaçırsın bir adam, bir insan
Yüze soğuk çarpan ayık sularda
İncelir, inceldiğim yerden yine bir yol sana gelirim
Balık şişede kalsın
Öyle büyüdü ki özlemin
An-ı sekaratta birçokları şahit olmuş
Neye dokunsam soğuk
Bitecek gibi de değil hani, her an kavuşacak gibi
Bir hayatı biteviye geri dönüşe adımlamak
Bozuk acılarımızı bütünleyecek saklı yerinden
Elimizdeydi zaman, bizi bırakan elimizi yakan
Kahpenin yüzü sürtünsün yeniden
Mayın tarlası bir sınır zorluyorum
Vermeden henüz daha üflüyoruz son nefesimize
Ruhundan bozdurup tezgaha atarsın
Bırak içinde ne varsa, bırak içime
Tozunu ruhumuza katamadık cevherinden
Gömleğimin cebinde resmin
Evimizin soba kurulu tek odası, hayat
Nedir mazluma bu eza
Tavana asılı gözlerimle bir kara noktayı işaret ederken
Hayatlarımız başlar, başlar üstünde bir vatanda
Işıldar, Anavatana dokuz gün uzaktan
Bana bir edep ver, gamzesi olsun Aşk’ın
Sendeleyen adımlarım kalıbını bulsun
Bu düş kutlu hayata Aşklanır
Çivi çiviyi sökmez, kırılır içerde, o paslı duvarda(n)
Adı konmuş bir mutluluğun, üzerine bastığı bir mazi var
Alıp başını gitmek istersin, ne varsa başınla beraber
Ah Aşk, akşamüstüne taşın, on yedi yaşı delikanlının
Ne kopyası var onun ne ekşi bir mayası
O’nu arar gönül, O’nu söyler aşk
İlmeği kaçan uykularımdan hayalini kazıyorum
Nedir bu senden çektiğim, gözüme değse sürme, gözümden aksa yaş olur.
5.0
100% (14)