Dere tepe gezerken zirve geldi önüme
Önümdeki tepenin ufkuna doruk dedim
Hararet bastı birden şöyle baktım yönüme
Yediğim üzümlerin hamına koruk dedim

Geze, geze yoruldum girdim hemen bir hana
Ortalık sakin sessiz korku hakim her yana
Açım diye haykırdım, demez mi, kimsin bana
Hancıyı sarhoş sandım, sen kimsin moruk dedim

Sonra koyu bir sohbet, hal hatır da soruldu
Ortaya tam mükellef birde sofra kuruldu
Ocak başına vardım, hancı biraz yoruldu
Ateşi harlar iken nerde lan körük dedim

Hop dedi birden hancı, lan demek nasıl bir laf
Özür mözür diledim, dedim ki yaptık bir gaf
Üstüme varmadı pek, sandım ki moruk az saf
“dedi Türk’tür obamız” ben tuttum Yörük dedim

Mevzu mevzudan çıktı, bizde döndük ta başa
Koca kurt ölür ölmez, Devlet çıktı bak başa
“Onlar var ya bak onlar, su katmış pişmiş aşa”
Bende işte bu yüzden içimiz buruk dedim

Hancının bostanında beş gün falan çalıştım
Şehirde yetişsem de, köye hemen alıştım
Tohum gübre derken bir çiftçiyle tanıştım
Verim düşük deyince tarlanız çorak dedim

İş başa düştü birden çalıştıkça ter döktüm
Tırpan biçtim günlerce bazen kuru ot söktüm
Her yerim diken oldu acı çektim diz çöktüm
Nerde kaldı hemşerim şu bizim orak dedim

Nihayet hancı geldi sarmaş dolaş ayrıldım
Başladığım ne varsa belli ki hep kayrıldım
Nihayet ben bu işten yüz akıyla sıyrıldım
Bebelere emzik ver Yaren e sorak dedim
Durumlar nasıl diye Millete sorak dedim

İsmail TIKIROĞLU

6 KASIM 2021