Ah Mustafa’m! Ateş kırdı erkeyi
Kıymet bilmez, hiçe saydı ilkeyi
Vatansızlar istilada ülkeyi...
Baştan başa yakıyorlar Mustafa’m

Peşmergeler talan etti bir zaman
Suriyeli başa bela, her zaman
Afgan, kapıya dayandı dar zaman...
Aç kurt gibi bakıyorlar Mustafa’m

Görünmüyor artık kuyunun dibi
Şevke hasret koydu ahval, edibi.
Dört bir yandan çakal sürüsü gibi...
Oluk oluk akıyorlar Mustafa’m

Sen gideli yanar oldu bağırlar
Keller, körler birbirini ağırlar
Kurtuluştaki o ahraz, sağırlar...
Bülbül gibi şakıyorlar Mustafa’m

Raks ediyor dağda yaydıklarımız
Cellat oldu candan caydıklarımız.
"Yedi düvel" düşman saydıklarımız...
Ağlarını dokuyorlar Mustafa’m

Yalan imiş şükran, minnet edenler
Günden güne artıyor kin güdenler
İffet bilmez, ar görmemiş bedenler...
İrin sarmış kokuyorlar Mustafa’m

Harcadığın bütün çaba zay oldu
Kutlu toprak, Araplara pay oldu
Yalakalık en muteber say oldu
Yek’e rahmet okuyorlar Mustafa’m

Alibaba yanar, başında duman
Birçoğuna göre her şey sütliman
Yüze gülüp, sırtını döndüğün an...
Akrep gibi sokuyorlar Mustafa’m


Yek: Şeytan (eski Türkçe)


DOST KATKISI...............Teşekkürlerimle...


Yapıp sonra inkar edip her şeyi
Neyi anlatayım daha da neyi
Papazdan alınan o nişaneyi
Gurur ile takıyorlar Mustafa’m....................Suat ZOBU


Hiç bilmeden tövbe, ayıp, yazığı
Tükettiler bıraktığın azığı
Vatanın bağrına çatal kazığı
Elleriyle çakıyorlar Mustafa’m

Bakamazken senin bakış açından
Em umarlar hristiyan haçından
Her çeşitten kötü işin içinden
Sürü ile çıkıyorlar Mustafa’m..............Aydın KAHRAMAN(sonsuzufuk)