4
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
597
Okunma

Bir tek gözlerinden düşmüyordu katreler
Tenin her akşam kalkıp ayağa ağlıyordu
Şadıman duygularının bitmiyor kış uykusu
Dört koldan hançerler batıyor yüreğine
Bir kulak verin
Duymuyor musunuz?
Sen çarmıha gerilmiş yay gibiydin Zarife
Kaynayan volkanlarını çelikten çitlerle ördün
Gamzende toplanmıştı onca hüzün
Kanatların öksüz ve yalnızdı
Gecelerinde kanlı şerbetler içtin
Rüzgarlar uçurdu düşlerini
Titriyordu hava
Gökyüzünün yamalıydı hırkası
Sen;
Sen yanıyordun Zarife
Sılada geceler uzun olur
Seher emekler koynunda
Sessizliğin sesi acı kokar Zarife
Göğermiştir duyguların
Hazan sarmaşıkları dolanır yürek duvarına
Geçmez lokmalar boğazından
Ellerin her acıdan kalma izler taşıyor
Ayazlar tokatlıyor sinenden fışkıranları
Sen hasretlikleri dizerken
Pencere önüne
Her gün yıkılıyor gönül tahtın Zarife
İnsan kaç kez ölür Zarife;
Etin kemiğinden kaç kez ayrılır,
Sen her gece ölüp,
Seherde damarlarındaki toynaklarla diriliyorsun.
Toz bulutları geliyor uzaklardan,
Sarmalıyorken duygularını,
Duygularında boğuluyorsun Zarife.
Hançer saplanıyor karlı dağların eteklerinde,
Gulyabanilar sıra sıra, dizi dizi
Düşlerine patiskalar gerili
Sözcüklerine ziftler
Boynun kıldan inceyken
Dizlerinin üzerinde kaderle halleşmektesin
Kederinin örtüsüne bürünüp
Kaderle halleşmektesin Zarife
5.0
100% (9)