Şiirlerimi yazıyorum, baştan sona sen,
İçinde hasret, gözyaşı, hicran varken,
Cismani değil, maneviyatta ruhunu ararken,
Defterimde kır çiçeklerini kuruturken
Bu gidişin bana değil, sana ağır olsun.
Burnun sızlayıp, sol yanın yandığında
Bu sana en güzel hatıram olsun..

Büyüklerimiz öğretti, sevginin kutsallığını,
İki kelimeyi herkese değil, kalbinin dengine anlat varlığını.


Bakışamamanın cefasını öğrendik.
Cefayı birlikte hasretin türküleriyle söyledik.
Kalem olduk, bazen gönlümüze söz geçiremedik.
Defter olduk, sözleri yazarken ıslandık.
Her gidiş yağmurum, ahım oldun ötelerde.
Bu ahımda sana hatıra kalsın



Dünya ahiret dengeni ayarladın.
Değerlerine her zaman sadık kaldın.
Özün pak, sözün er olsa da fasıksın
Gönül yıkınca bozulur, değerin bilemedin.
Bu sözlerimde sana hatıra kalsın .


Aylar mevsimler yıllar,
Dehr sanki bir rüzgar,
Baharı, yağmur ile yıkadın
Sonbaharda eylülle vedalaştın.
Eylül oldum bak, hazan yaprağı gibi gönlüm..
Ağrıyan duygular, sararan yüzlerle
Feryad eder unutur diye ağlar, yanarsın
Hüzün geçecek bende, seni derde bağlayacak,solduracak.
Her ah aldığında üşüyüp, sızlayacak gönül duvarların..
Takvimler senden hesap soracak lakin.
Sende herşey bitmiş olacak .
Zamanın yaprağı olacak düşeceksin saatin yelkovanından,
Bir akrep kalacak, o da geçmişi andıkça sana hatıra kalacak...



Kuldan Allaha mektubum var.
Sözlerim sitem bilirim, mahşerde azabını ben çekerim.
Küsmedim desemde bakma, gözlerim dolar, geçmişi sırtlar giderim.
Kelam etme, esenlik dileme artık lahzada
Bavuluna sığdır, geçmişi sığar mı ? bilmem ama
Bunu selam say! hatıram olsun...

Meryem KARAPINAR