ÜÇ DİLEK DÖRT ELMA.
Bir anda kendimden geçmişim
Dumanların içinde bir cüce beliriverdi,
Abdulhamit dedi çok isteklerin olmuş,
Dünyaya gözün pek bürümüş senin,
İstede bilelim! Sonu ne olacak bakalım,

Sevinçten ne diyeceğimi şaşırdım,
Üç dileğimi ardı ardına saydırdım,
İçime de bir şüphe girmedi ya hani,
Aksakallı dedeye ne oldu o gelmedi,
Dualarımı sadece Rabbime yaparım,
Sebebi neydi de, Cüce böyle söyledi,

Birden her yer karardı,
Ama bir Işık süzmesi,
İçinden nurlu bir genç,
Üstüme üstüme geliverdi,

^Bizim Salih kulumuz ve yetim’imizdir,
Gelecek olanın üçü senin biri senin değildir^,

Aydınlandı tekrar her yerler,
Ne olacak şimdi ki diye beklerken,
Gökten dört elma düştü önüme birden,
Hemen Üçünü ben aldım elime,
Birini salih yetim gence bıraktım emir diye,

Elmaların içinden altın çıkar sandım,
Parçaladım! Elmaların içi çürümüş,,
Birde içine kurtlar dadanmış şaşırdım,
Merak ettim Salih yetim gencin,,
Tek Elması çürükmüdür kurtlumudur diye ,
Baktım buhar olmuş uçmuş sanki göremedim
Cüceyi gördüm sordum nerededir diye,

Dedi! Elmanın kabuğunu soyuyordu,
Birden gülümsedi ve mutluluktan ağlıyordu,,
Sonra Sarraf aradı sordu soruşturdu ve buldu,
Çıktığında ise kucağında tomarla paralar vardı,

Sanki yangın çıkmış tulumbacı olmuş,
Allah’ım sana sonsuz kelimeler ile Hamd ediyorum,
Yetiştim geliyorum diye avaz avaz haykırarak
Arkadaşları ve yoldaşları olan yetimlere koşuyordu,

Buraya değin üşenmeyip geldiysen yolcu,
Rüyanın anlamına bir bakalım seninle,

Çürük elmalar işlediğim,
Kötü amellerimin karşılığı oldu,
Hayırlısını ve helalinden istemek,
Gerek işte bana bir ders ve ibret,

Salih yetim genç ise,
İyi amellerinin karşılığını aldı,
Kendine değildi duası istedikleri,
Mazlum yetim arkadaşlarınaydı.