Hep kara haber,Penceresinden,
Bu seferki farklı,Yürek yakan,
Yıkan cinsinden,Ayrılık kardeşinden,

Toprak altı, karanlık,
Mevta tutsak ve boğuk,
Eş dost akraba, Kabrin başında
Ürperir ve terler, Soğuk soğuk:

Kürekler ile toprak atıldı,
Gözyaşları ile kan akıtıldı,
Bir garip acı ve hüznüne kapıldı,
Sevdiklerimiz burada yalnız bırakıldı:

Kabir bir yatak, evden uzak,
Toprak yorgan, Kefen beyaz,
Mezarlıklarda komşular sessiz,
Ne çalgı var, ne alışveriş, ne pazarlık:
İbret almak gerek Ölümden,
Çaresi yok, Mağarası yok,
Kaç ki saklan ecel’inden:

Nefes alırken Kıymet dost bilmeli,
Hayatın gayesini idrak etmeli,
Boşu boşuna yaratılmadık bilinmeli:

Bak işte gidiyorlar,
Peşin sıra habersizce,
Aceleleri’de varmış gibi,
Sevdiklerimiz can pare’lerimiz

Birer birer ipi kopmuş Tespihten
Dökülen boncuk taneleri gibi:
Tespih bir misaldir, İpi insanın yaşamıdır,
Zamanla incelir ve yaşam gibi kopar,
Nişaneler! Zikir çekene kurtuluş durağıdır,
Tövbe etmesi Af dilenmesi, Rabbini bilmesi,
Tane / Habbe Mevlamızın en güzel isimleri,

Yüreğini zahiren bilirim,
Dostsun, candan arkadaş,
Zamanı geldi be kazımım,
Eğilsin artık secdelere baş,

Rabbimiz Hay olan Allah tır ,
Ondan geldik ona gideceğiz.
Ansızın bize ecel gelmeden,
Geç değil Kazımım sende gel.