Heybemde biriken sözcüklerim
kurulmamış cümlelerim
paylaşılmamış öykülerimle
göçüp gideceğim bu diyardan diye
korkuyorum!

Yaşanmamış hikayemizde
sen bu denli uzaktayken
ben bu kadar özlem doluyken
vakitsizce gideceğim de
senin bahtına acı düşecek diye
korkuyorum!

Korkuyorum
o aşkla bakan yeşil gözlerinin
derininde yeterince yitememişken ben
hani benden sonra
vakti mi bilmem ama
bu diyardan göçüp gittiğimde
gitmeyi de hiç istemeden
doyamadan sana...

Korkuyorum!

Korkuyorum
ben gidince
gözlerinin yeşiliyle
öyle derin
öyle aşkla
öylesine ve ölesiye...........

Dolandırmayayım daha fazla lafı
açayım içimdeki yarayı
korkuyorum
ya bakarsan benden sonra başkasına
ya seversen başka birini...

Korkuyorum
vakit çok geç sevgilim
günler kısa
erkenden kararıyor bak hava
zaman geçiyor artık hızla

Şu uzaklık
şu kilometreler
şu şehirler arası otobüs terminalleri
terminallerin yorgun yolcuları
o her daim ayrılıklar ve kavuşmalar arası
yemek kokan bekleme salonları...

Yolculuk vakti değil
gecesi gündüzü kalmadı
ilkbaharı sonbaharı yok
artık beklemek olmamalı!

Haziran başı
Temmuz ortası
Ağustos çok hızla tüketir kendisini
Eylül
Eylül hüzün ayı...

Hazan mevsimidir eylül...

Ayrılıklar
Mesafeler
Beklemeler
Bunlar için çok geç sevgilim..

İnan ben seni hep beklerim
Pencere önlerinde
Umudum cebimde
Saksıya yuva yapan kumruyla birlikte hem de

Ama
Korkuyorum
Hani olur a göçüp gidersem vakitsizce...