0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
604
Okunma
şu dumanlı dağlar sır oldu bana
mahşer günü yapışırım yakana
yusufun gömleği işaret aya
bir kişilik sofra hamurda maya
bir kar aydınlığı dolmuş bahçene
yüzünü görmeden geçmiş kaç sene
tulumun sesinde gurbetlik yası
leyla ve mecnunun acı dünyası
bunlar unutulmuş sarınca zillet
sevenle sevmeyen çekiyor illet
işte ölüyorum beklerken minnet
bu ölüme sebep oluyor cinnet
kimin yalnızlığı ölüme duvar
sevmiyorsan türkü besleme davar
horoz yokuşunda tahpur yolunda
gündeşte yalnızlık vebal kolunda
zaman sırlarını ifşa ederken
savaş başlamadan çıkmalı erken
dağların denize sürüldüğü dem
akdenizin sıcak kumuysa erdem
ne anlatacak çağa bu sessiz isyan
mabedin görevi günahta nisyan
tek kişilik devlet milyarlarca ses
bu sesi gönlünde tutuyor herkes
sırrına tanrının olduğu şahit
bir soru insana cennetten ahit
ne musa ne nemrut sır olmuş alem
yalnızca ruhların merakı kalem
18 bin alem bekliyor ışık
zengin sofrasında altından kaşık
tufan dinmiş suyun çekildiği dem
bulunsun cennete yol varsa madem.
nedim demirbaş
5.0
100% (3)