17
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
1221
Okunma

Hangi düş’ün yerlisiniz hangi düşte takılı yüreğiniz?
Acınızla hemhal ırkı olmayan bir hüzün müdür yoksa?
Yalnızlığınıza mal ettiğiniz
Gaipten gelen bir coşku
Ah, o hüzün katedrali
İstanbul’un sevdalı martıları
Kondukça bir bir yüreğinize
Arpacı kumrusu gibi düşündüğünüz yetmedi mi?
Hizaya gelmeli acılarınız
Nazenin gölgenizle bile güzel ve isyankârsınız.
Aşkın büyüsüdür bu coşkunun meali
Sözcüklerse lütfedilen
Kaderin kimi zaman çok sevip kundakladığı
Bir yalnızlığa mı esaretiniz?
Gücünüz tükendiğinde içinize akıttığınız gözyaşları:
Ah, mubahtır elbet her yaş ve yas
Yaşaya yaşaya denk düştüğünüz
Şu müphem gölgeli yola
Sevecen bir sözcük müdür yoksa günah saydığınız?
Utanmayınız yaşlarınızdan
Elbet yaşınızdan ve yasınızdan da gocunmadan
Dokunmaksa uzaklardan yüreğime
Siz gizil bir sevdasınız:
Ah, dile gelmeyen
Ah, bir kere boşalmış düze çıkmayan
Sevdalı semazendir yüreğiniz:
Bilmez miyim?
Iskartaya çıkmış hayalleriniz…
Direnseniz de bu aşka
Direttiğinizden fazla güzel ve mahcupsunuz.
Hüzün mevsiminde sergüzeşt bir bestedir isminiz
Nemalandığınız gök ve nice yıldız
Israrla uzaklara daldığınız
Alı al moru mordur rüyaların
Her utandığınızda pembeyle olan sırdaşlığınız
Kovdukça mutluluğu bakaya kaldığınız yalan mı ah, yalan mı?
Kürediğiniz bunca gizem
Boca ettiğiniz her renkte saklı izdiham
Hünerdir elbet bitmeyen sevdanız
Eksik olmayan nazınız niyazınız.
Hürdür yüreğiniz
Bir o kadar hüzünlü
Müptelası sevdanın gidip gelmelerden yorgun
Mütevazı varlığınız alımlı ve vakur
Aşka sadık Rabbine bağlı
Bazense çözemediğiniz o kör düğüm
Dolandıkça dolanır heyecan ve gizem ayağınıza
Parmak uçlarında dans eden sözcüklerden arakladığınız…
Ah, o devasa coşku ve kırık iken yürekten sarkan
Bir ip gibi tırmandığınız şiirlerdir
Müptelası olduğunuz
Ve görünmediğiniz kadar uçuktur hayalleriniz
Hem dile de gelmez kolay kolay
Varsın bir kez savurun en coşkulu nidayı
Yetmedi mi bir ömür suskunluğunuz?
5.0
100% (24)