kırkikindi yağmurları başlamadan
ihtilaller patlamadan
her neyse
göz pınarına düşen
yanaktan süzülen
kana tere karışan
söyleme

yüzüm gözüm çizik,
dizlerim kan revan içinde
sana gelmeden önce
aştığım nice dağın
tökezlediğim nice yamacın hatırına
söyleme

yorulmuş düşlerin adına
bir yanı ateş, bir yanı rüzgar, bir yanı su
dipsiz kuyulara bıraktığın umutlar uğruna
bensiz rüyalara gizlediğin duygular aşkına
söyleme

bir bahar akşamı
ellerimde mor menekşeler
nar çiçekleri
sana doğru zaman
düşmüşüm yollarına siyah güller açmadan
benim de kör et gözlerimi
vuslat bana haram görünürken
söyleme

değil mi ki
lal harflerin yurdu savaş ve ateş çemberi
şiirlere yazılı muammalı sözlerin bilgisi
tükenirken soyu yok olurken kavmi
ağaçlar altında ateşler yakılmadan
öyle bir akşamüzeri ansızın
denizler kaynamadan
gemiler suya gölge salmadan
söyleme

şimdi son kadehini sun ki zevk-ü sefam olsun
bir kereye mahsus küçük bir mutluluk
geçmiş zaman baharları
bir sezgi ki la-mekan
sese ses
günaha azap
ateşe su
söyleme

redfer