1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
592
Okunma

Gül ey yar...
Sana ne hüzün nede acı uğramasın
Ben sensizde beklerim öksüz güneşi
Tenimi feda ederim sıcaklığına
Otururum bir uçurumun kenarına
Anlatırım acılarımı dostcasına
Belki bir damla yaş akar gölge bulutlarından
Acınla yanan Sinem belki ferahlar bir nebze
Kim bilir yanan bir toprak gibiyim belkide
Toz olup Sensizliğe uçtuğumu duymadın mı
Duymadın mı ey vefasız
Belkide seni sevmek
Nemsiz toprağa tohum ekip filiz beklemekti
Yada kurumuş ağaçtan tomurcuk ummaktı
Yada kanayan yaraya bir tutam olsada merhem düşlemekti
Belki de değişen iklimden kar boran...
Belki de...
Kudurmuş denizlerde fırtına gibi kopmak...
Kopmakta ey sevgili...
Senin açıklarında alabora olduğumu duymadın mı
Duymadın mı...
Aşkımız o kadar büyüktü ki
Sensizliğe zaman bulamıyordum
Yarınları düşleyip geleceğe hamak kuruyordum
Uykuları bölüp Şerif’e işkence oluyordum
Sonumuz yoktu...
Bir sabah yastığında kokun kalacaktı biliyordum
Biliyordum da...
Gidişin bana zulümdü
Sensizlik ise ölüm
Sabahın şafağında sensizliğim ile idam edildiği mi
Duymadın mı...
Ey vefasız duymadın mı
5.0
100% (2)