4
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
535
Okunma
Kızarmış erikler bu yıl bereketsizler
Fakat Kızarmıyorlar
Ama Rüzgarla oynaşıp dururken
Ama toprağın kucağına düşerken
İç sesim" toprağın ne suçu var" diyor
Haksiz da sayılmaz
Ana gibi kucaklıyor
Kah kökle sarılanı
Kah üstünde tepineni
İsyan ediyor
Kurbağalar ve cırcır böcekleri
Ben anlıyorum onların dilinden
Tanışıklığımız çocukluğumdaki tarladan
"Cuk cuk cuk" "cıkcık cık"
Bu şiir olmamış diyorlar
Tabiat bile kes diyor
Hem uslu bir çocuk da değildin !
diyor
Turuncu makasla kesen bendim
Annemin beni doğururken giydiği ve hala eskitemediği entariyi
ablamın ilk okul terekelerini
Sanırım 2. El her şeyi
Ama simli pabuçlara kıyamazdım .
Freud amaca haklı galiba
2. El herşeye nefretim fallik dönemde başlamış
Kalpte 2. El olmak da zoruma gitmez mi
Buna can mi dayanır
Uzandığın bir kolda iki yeşil erik...
Bu bir rüya mı?
Rüzgar konuşuyor benimle
"Hafifçe gül"
"Hafifçe gül"
sanki adımla seslendi
Ardından güneş konuşuyor
Hafifçe gül
Hafifçe gül
Sana kırgınım ey rüzgar
Var gücünle esebiliyorken
Saçlarımı okşuyorsun
Sevgilinin elleri varken
Tenime dokunuyorsun
Bir de utanmadan
hafifçe gül diyorsun
Var gücümle gülmek varken
Sana da kırgınım ey güneş
Terli gömleği kurutabiliyorken
Kederli günlerde göz yaşımı silmiyorsun
Bir de utanmadan
hafifçe gül diyorsun
Var gücümle gülmek varken.
Ben tebessüm etmeyi öğrendim
Yastık altı hıçkırıkların ardından
İşte bu yüzdenmiş
Acıyı hoş görmemin adı
"hafifçe gül"...
5.0
100% (4)