18
Yorum
49
Beğeni
4,9
Puan
1145
Okunma

Şiirin nazlı kızı olsam da;
sızıp sevgi mürekkebinden
Nar’a uzandıkça;
tutkulu imge olurum dizelerde.
Ağlarım kimi zaman
devrik bir cümlenin yükleminde.
Sevdasını tamamlarken sıfatlar
sevdiğim ’’Mir’im’’’ olur zamirin içinde.
Aşkla sulanmış yüreğime
noktalar ekerim damla damla.
Sevgimden vatanlar
kanımdan bayraklar dikerim girdaplara
sonunda ünlem olan satırlarda.
Sol ve Son yanım olanıma
S’özlerin yazılısından b’eş veririm yıldızlısından.
Kafiyesiz duran üçüncü tekili
teşbih edip sustururum mahreç kalıplarında.
Kurudukça su veririm filizlenen sevdama
bahçemdeki şadırvanımdan.
Fanuslarımda yaşarım güzellikleri
aşkın Yunus’ları parantez içine alır hikayemi.
Bozuk bir saate kurulsa da gidişler
’’kaybeden’’ fiilinde çekimsiz kalsa da ekler
kirletmem içimdeki beyazları elveda derken.
Soyut kelimenin soyunuk kökünde
mumyalaşır ’’kalışlar ’’mastar ekinde.
Yaşamın öncesi ve sonrası
sürüklenirken tanımsız eskizlere.
Tutulur ruhum masumiyet müzesinde.
Yanıklarına merhem üreten k’ayıplarda
Şiirlerimin üzerini örterken ipekten bir koza.
Allı pullu düşlerimi siler merhametin metinleri.
Dalgaların algılarıyla zincirleme tamamlanırken
Etekleri zil çalar günlerimin.
Küsmem hiç gökyüzüne
Ağlamam yıldızlara.
Kırgınlıklarım yorgun
Sarılmalarım üşüse de;
İyi niyetimin son kullanma tarihi geçmez
eğitilmiş sevgi aynamda.
Kumru rengine boyandıkça şiirlerim
Vav gibi doğarım
Elif gibi dimdik yürürüm
Aşk ve insanı olduğu gibi severim.
Masallarım hüzünlü bitse de;
ben bu dünyanın en MUTLU şiir perisiyim..!
:)
Ferdaca
5.0
97% (30)
1.0
3% (1)