4
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1373
Okunma

(Ahlaki çöküşün ifade bulduğu yüzlerde küçük adamların bağırışıdır zamanın oynaklığı. Sevgili potansiyel oy merkezleri! Size mükemmel yalanlar getirdim. Size müthiş ve büyülü mutsuzluklar getirdim. Benimle misiniz? Evet... Benimle misiniz? Evet... Tekrar bağırır halkı feshetme ustası. Benimle misiniz? Bu kez daha güçlü olur yanıt: Eveeeeeeet! Eğilimlerin doyurulması... Toplumsal orgazm… Sahte dip sendromu... Issızlığa övgü... Beyinleri sik dolu ahlak hocaları sürüsü... Yukarı doğru hızla tırmanan “”kendinden geçişle” zirve diye bir şey kalmamıştır. Zirve paramparça olmuştur.)
Ortadoğu ve dünyanın bazı yerleri
yara cezası verilmiş esmer kentler
henüz yeterince ünlü olamamış yerler de dâhil buna
hatta karanfilden yapılmış ülkelerin sınırları bile
duyulup da çığlıklarına yürüyerek gidilemeyenler
kan içindedir sözleri
çünkü haritaların dili yoktur uğultusu vardır
namus meselesidir uğultu
uğultu kalplerden havalanırken vurulmuş kuşların öyküsüdür
öyleyse Tanrı bir seri katildir dedim
bu şekilde yazıldı ilk büyük günahım
ardından ağzımın kurşuna dizilişi
konuşmayı elimden alıp yerine
kemiklerden yapılmış kocaman bir tekne koydular
sonra o teknenin ayrılmaz üçlüsü oldu:
kutsal kitap, banknot ve silah tüccarları
cesedimi yerden toplayıp
tenhalığın en kalabalık caddesine attım kendimi
hemen yanımda oturan çöl etkisi de geldi benle beraber
tam da nefes alamazken karşılaştık senle
diskalifiye edilmiş bir düşü temsil ediyordun
sanki milattan öncesine dayanıyordu tanışıklığımız
hiç yalancılık çekmedik birbirimize karşı
düşyerim hemen şurası yürüyerek de gidilebiliriz
dediğimde nasıl da sevinmiştin
o günden beri yürüyoruz ama bir türlü varamıyoruz
varamamak, sen ve kulaklarımın kanayışı aynı resimdeydi
çünkü çığlıklar da yürüyordu bizimle
ve kayıp duruyormuşuz insan salyalarının üzerinde
5.0
100% (4)