0
Yorum
5
Beğeni
3,7
Puan
440
Okunma

Kimden korksam payandaları çözer oldu
Saçlarına dolanarak üst benliğinin rüzgârı
Kucağında ruhumdan çalamadıklarının hayali
Arkasına baka baka
Dudaklarında karakalem çizikler
Kimden ödüm kopsa benden kaçıyor
Aslında her daim sek kadın sevmişlerden
Ölümün kıyısından keskin virajlarda dönmüşlerden
Papaz uçurup matiz olmuşlardan
Sevildiğinden pek emin, kırıcı kopillerdir onlar
Sarkıklarımın buz mavisi renginden geceliklerle
Onlar şarkıma geldiler gece yarılarında
Oysa benim ses tellerim sanata ihanet edercesine
Ağıtlarla oyalanmış yazmalara benzerler
Ruhuma takıp dilekler adarım ve
Batıl inançlarımdan utanırım
Belki duvar, belki kapı, belki nakış nakış paslı zincir
Bir yansıma yaratıyorum ıslak gölgelerimden, tanımsız
Kandırılmaya aç, körpe bir beden sanılıyorum
Oysa arsızım hoşur çıplaklığımla
Oysa haksızım kırbaçlığımla
Yakıcı vuruşlarla bir göğüsten bir sırta
Yalınayak tırmanıyorum
Benden bir şaheser katiyen olmaz
Söylenmek için değil ancak ve ancak fısıldanmak içinim
Kulak zarının titreşimi gibi cezbeden çağrışımlarla
Önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakarak
Kendimden geçerim
Yalnızken, sahiden “uzak” duranlardanım
Benim hududumdan hiçbir laubali canlı geçemez
Gönlüne takılı bir dürbünü olmayanlar
Beni asla çok uzaktan seçemez
Hâlbuki ben akışkan sevgiyle doluyum yabancı
Ama muhafazalı bir kapak edinmeyişimden
Her zaman buharlaşırım, nemimle yumuşatmak için
Kendim hariç tüm çatlaklarını şehrin
Gecenin körü, göreni hepsi odaklanırlar bana
Bedenimi saran metal kalkanlarımı teker teker soyup
Kutsadığımda parmaklarımın kanayan uçların
Kendimi önce kendime seremoniyle hediye eder
Sonra o hediyeye ihanet ederim
Başka ellere tutuşturarak cafcaflı poşetini
Ben pusularımdan izlerim, o defalarca fark etmez
Ben külümde yanarım; o ateştendir hep, affetmez
Ben rezilce korkarım, o yavaşça süzülerek çeker cızlamı
Her şimşek gürültüsünde kopar ödümün birazı
5.0
67% (2)
1.0
33% (1)