2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2618
Okunma

Akşam inince usul usul şehre
Sis çökünce sokaklara ağlar içimdeki çocuk
Ben ağlayamam
Soğuk bir rüzgar okşar sırtımı
Gözlerini arar bulamam
Kokun gelir sanki rüzgarla
Her köşeden sen çıkacaksın sanırım ama sen yoksun
Kaç gece yürüdüm kaç sokak geçtim
Buzlu sabahlarda güneş pusularda direnç oldu gözlerin
Adını yazıyorum şimdi
Yıldızlardan ışık çalıp gecenin karanlık damarlarına
İlkbahar sabahlarına ve yaramaz bir çocuğun avuçlarına
Çünkü gece bir başkadır senin özlemin
Onun için her sabah seni beklerim
Ve yüreğim o yaramaz çocuğun avuçlarında şimdi
Ha düştü ha düşecek
Söz dinlemez artık bu yürek
Sisli yollara vurur kendini
Sormaz artık seni kimseye
Çünkü ellerin umut fidanları dikmeye
Gözlerin dağ başlarına sevdalıdır
Pırıl pırıl bir dünya için çarpar yüreğin
Bekleyemem artık seni yol boylarında
Ne olur gelme ölüm kucak açıyor bana
Yalancı karanlığıyla
Gözlerin var o karanlığın içinde gidecek gibi bakmıyor ama
Ne olur git duvarlar üstüme geliyor
Say ki vurulmuşum bir sokak lambasının altında
Say ki donup kalmış bedenim
Ve saçlarından süzülüp rüzgarla gelirmiş kokun
Uzatma ellerini ellerim kanıyor
Usulca geçi ver yanımdan
Ilık bir rüzgar savur donmuş bedenime
Bir ışık düşür gözlerinden geceme
Hiç sönmesin güneşim olsun..
Serkan YETGİN