1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
509
Okunma

Son Durak
Gözlerime görünen güllerden
Şehrime uzanan pencerelerden
Bir dilek pusulası yönünü ararken
Karşıma çıkan çiçek bahçesinden
Dünyama sunulan sevda öznesinden
Sen geçtin vefalı denilen vefasız ömründen
Hangi pervasız lisanı dökülmüştü ki dilinden
Görmeye yetecek bakış dağlamaya yetecek varıştı
Bu durak ...
Sonunu göremediğim sana bağlanan dayanak
Duvarları firkat ehlince örülmüş adak
Kalbimce yazılmış mukadderatı elimde kaynak
Hani yazılmıştı dizeler dizlerimin tutmadığı ayak
Unutmaya yakın mı kalbim bu kaçıncı sağanak ?
Hiç bilmediğim sığınak ...
Elvedaları diline saklamış boylu boyunca zat
Yakarcasına dökülür kelimeler birbirinden tezat
Özlemlerin dilinde gözlemlediğim müfredat
Esarete kapılmış yalnızlıkların deli yolculuğu
Dünya sevdaya rastlamayanlara dik yokuşlu
Aşkı bilmeyenlerin dili yok oluşlu
Duymayan seslerin sağır oluşu
Süreğen güneşin gün ışığı ...
Eli kalbinde hiç unutur mu o onu ?
Seda Koçak / Sedacet-i kelâm
5.0
100% (4)