Bir inceliktir düşüm
Yoluna kuşlar uçurduğum
Selam kadar yakın
Sıla kadar hasretlik...

Kalbimin sayfalarından
Çiçeklerle örülmüş bir sevda türedi
Kuşların kalbine haber uçurduğu...

Yazlarından topladığın güneşlerini
Gözyaşlarında biriktirdiğin sevinçlerini
Ömrüme işlediğin dileklerimi
Senin adınla sevdim gülüşlerimi...

Karlı dağların dumanı tüter
Sevda çekenlerin çilesi
Kuşlar ötüşür konuşur
Sen dilinde cümlesi
Kazınır en derine gündüzü gecesi
Yuva kurar adeta sevgimin neşesi...

Hasret kaplı gönüllerin
Hayrete kapılmış gülleri
Nasıldır dilleri ve de kalpleri ?
Hislerinde gizlenmiş hiç bilinmeyenleri
Özlemleriyle bezenmiş hayati melekeleri...

Kalp telini titretir vuslatın hecesi
Ciğere hoş gelir kavuşmanın sesi
Yıllara meydan okur ayak sesleri
Gözlerimin manzarası duamın dileği...

Yolunu gözlemek beşer sevdasıdır
Yolunu gözlediği beklediği
Şahsın gönlü kadardır
Gönül deryasında kaybolmak
Yar dilinde var olmaktandır
Yarin gönlünde bulunduğu kadar
İnsan sevdakardır...

Saatler geçerken ömürden
Ömür yarenden geçememişken
Sen bizi bizden geçtiğinden
Gönül yalnızlıklarına hükmedemedi...



Seda Koçak / Sedacet-i kelâm