0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
550
Okunma
Şahlanırsın en beyaz mefkûrelerde
Bitişin aslında sonsuz kalıştır
Ne asildir büründüğün şekiller
Raflarda tarihe dimdik durursun,
Hep saf ve temizdir çizdiğin yüzler
En ahu gözlüler sana bakarlar
Hep seninle güler, senle yanarlar
En mahrem bedenler, en nazeninler
Sendedir âleme yol gösteren sır
En katı kalpliyi yola getirir
Kor ateşler dökersin perde perde
En güzel duygular sende depreşir…
En gerçek, en yalan, en algılanan
Bir aynadır, bir fikir sağanağı
Leyla’nın Mecnun’a çizdiği yazgı
Kerem’in ram olması Aslı’ya
Seninle ölümsüz kalmış dünyaya
Ferman padişahın, hüküm hâkimin,
Olmazsan kim bilirdi kim, kimin?
Zamanın bu pervasız akışı hele
Nasıl yansıyacak şuh mabetlere
Ahu gözlülere zebun gönüller
Ve bilgece yön verenler aleme
Hep senin sırrınla aydınlatıldı.
Kelebek kanadı ne de nazenin
Rengârenk çiçekler, gülden kaleler
Yanık türkülerin yaktığı güller
Babanın oğluna yazdığı nâme
Efkârdan tutuşan su, gönüllere
Sen kaleme doldun, kalem akıttı
İçinde dillenen, türlü yakuttu
Bazen bir haykırış, bazen sükûttu
Kim bilir elinden kaç aşık tuttu
Yazdıkları elbet taze umuttu
Kimi ömür verdi, kimi unuttu,
Nice kadersize müjdeler sundun.
Kiramen kâtibin yazar ha bire
Doğduğundan ta girince kabire
Acep onların da kalemlerinden
Dökülen sen misin umman misali
Ser verip de sır vermeme timsali
Hastanın, ölünün sende listesi
Senle bilinmekte Sur’un nefesi...
Her şey yok olacak, sen kalacaksın
Haklının hakkını sen alacaksın,
Uçunca büsbütün akıllar serden
Levhalarda çakılı duracaksın
Cennet de olacak sonsuza kadar,
Cehennemi bile sen yakacaksın…
5.0
100% (3)