17
Yorum
53
Beğeni
0,0
Puan
1148
Okunma

Yüzyıllar sonra aynı düşe uyanmaktı hayat
An kadar yakın geçmişim, an kadar önümde aynı sahnesi
Cehhennemin kapılarına koştu yüreğim
Hayat tekarurdan ibaret der gibi
Sağır kalamdım çığlıklarına açtım tüm kapıları
Bilemezdim kabusun orta yerinde kalacağımı
Dar,alabildiğine uzun bir koridorda
Koşuşan cesetlerin üzerime yapışacağını
İliklerime kadar toz bulutuna bulandım
Çaresizliği geride bırakıp
kaçtım cehennemin kapısından
Zifri gecenin kömür karası gözleri karşıladı çıkışımı
bir el vardı gördüm ,karadan daha da kara
.....yardım mı?
Ondanda kaçtım
Nefes almak nasıl imkansızsa
Bu düşede inanmak öyleydi işte
Dünya bütün rengini kaybetmiş gibiydi
Ay’ı,yıldızı,toprağı yutmuştu o gece
Koşmalıydım yüreğim ileride
Koşmalıydım hayat az ötede
....Öylede yaptım
Sonrası aydınlık’dı gözlerime
Gökten üç elma düştü ellerime
Can havliyle,ürkek bir kedi gibi attım beni görmeyenlere
Kabusun sonu farahtı yüreğimdeki serçeye
Yürüdüm kimsesizliği bırakıp ileriye
Yürüdükçe aydınlandı gökyüzü
Yürüdükçe huzuru buldu sesizliğim
Bittiğine inandığım dehşetin uçurumunda buldum kendimi
Hüzün gemisinin karaya vurmasıydı bitişim
Bilinmeyen bir denklemin kayıp iki parçası
Yüreğime mıhladığım sevdam
İçimde ağlıyan serçenin gözyaşları
Şükür nidasında gördüm yüz cemalini
Sonra
Sonrasında
Sesizliğimde boğdum çığlıklarımı