"Neler vaad ediyor yarınlar sana bir bak
Yoktur hayali gerçeğe çevirmende dur durak
Peygamber ocağında hazırdır sana Burak
Şühedâ ceddinin dualarıdır yolunda korunak.

Ses ol yürek kalemine ey gönlüm
Görmeli aydınlığa kavuşmaları ölmeden gözüm
Birdir Ana olarak Vatanım gibi özüm sözüm
Konuşmandır ilk iş bu yolda tek çözüm."

..................

"Her sabah dünya yeniden kurulur, her sabah taze bir başlangıç" mış.
Geceler ve gündüzlerin devranlaştığı noktalarda cömertçe ve coşkunca,
harcanan sevdaların sorunsuzca yaşatılmasının gereği gönüllerde doruklaşınca yeni ufukların ağarmışlığı gönüllerde kumrulaşırmış. Güzel ülkenin şafaklarında böylesi bir hoşlukta gülümseyemeyen canlar şehitler oldu...

Şehitlik/Bulvarda hicret yokuşu… Eşiğinde sonsuzluğa azat Koçyiğitler… Bütün sevilen değerler için, sonsuzluğa kanat çırpacak canlar…

Rüzgar, yağmur, bulut demeden…
Sellerin yolları tuttuğunu, karların tepeleri yuttuğunu görmeden…
Nasırların yürekleri bağladığını gözetmeden… İleri atılıp sellercesine, göğsünden akan kanları daha yere düşmeden kutlu bulvara ulaşan ruhların asil kanaviçesi…

Ve şehitlik her yiğidin aklının köşesinde, duygu dünyasının daim görünen askısında hep durur… Ve mütemadiyen fısıltılarda beyne yer eder…

Ve bir gün hayatın en güzel çağında, en güzel anda, cemreli gönüllere, gül cemallilerce “gel” denir. Ve buna uyan canmert alperenler, ardına bakmadan gider büyülenmişcesine… Geriye bakmazlar, gül cemallilerin güllerden daha asude büyüsüne binbir ahenkte kapılarak… Ve baş tacı demlerin deha ötesi özengisinde, ak küheylanların şimşek çakan nallarından saçtıkları ışıklar, körebesi beyinleri zonklatır…

Böylesi duyguları, daha da hoşça donanımlı duygularla bezeyerek bu ikilem taşıyan yüreğe selam, saygı ve Edip'çe tebrikle...