4
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1055
Okunma

gitmedi gözlerimden ışık, sönmedi parlaklığı bakışlarımın
ne çok şeyler oldu bilsen, şahitliğinde aşkın.
dökülürken yaprak misali takvimlerden
akrebin pususunda koşturmacada sayfalar
zamanın çizelgesinde yelkovan
oynadı depremlerle sayılar, tutundukları yıllardan
birikip ard arda seneler vadesiz yaşanmışlıklardan
yeni mevsiminde ömür, bilmem kaçıncı
solgunluğu yok bahçemizdeki çiçeklerin hepsi de tomurcuk
oysa kaç kez deniz girdi toprağına ve
ne poyrazlarda kaldı ten
ne yandı asî rüzgarlardan ne de çatladı tuzdan
uzaktı yürek,
gidilmemiş uzaklardan.
söylüyor şimdi ateşlere değdiğin dudaklar,
en müstesna unutulmuş şarkıları her tondan
dokunur parmak uçların, anahtarsız dizelerden uçuşurken notalar
tutuşmadan öpüşen saçları bırakıp toplamayı
koyver gitsin okşarcasına yapışıp yüzümüze dağılsınlar
bak
çağırıyor beden şimdi terini kurutacak deli rüzgarı
iç geçişlerimiz, mühürsüz dudaklar özgürlüğüne takılı
mâkâmları ekleyip zincirine çıpamızın, derinlere saldık
bundan böyle tüm şarkılar bizim içindir artık.
keyfindeyiz güvertemizin, sereserpe serilmişliğimizde,
gün ışıklarının bedenimizi sarmışlığında ve
maviliğin enginliğinde dingin duygular
etrafımızdaysa
çığlık çığlığa uçuşan martılar.
ufukta şimdi sadece aşk var...
kiraz çiçeği
Gönül Ersin
5.0
100% (7)