5
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1584
Okunma

Gözlerimle uçsuzluğa düğümlediğim
Simsiyah bir karaltıydın yaşama inat
Kara bulutlarla
Kronik baş ağrılarına dönüşen
Dumanlı bir yağmurdan fışkıran….
Islanan kiremit çatılardan
Şapırdayarak dökülen
Saf sulardın, gözlerimden içime akan…
Göz bebeklerimde yanan karanlık ışıkların
Boş pencerelerdeki suretiydin…
Soluk umutlara yazılmış
Anlaşılmaz el yazısı akşamlarda
Uykusuz, altı morarmaya yüz tutmuş
Koyu sensizlik göz yaşlarımdın
Boşluğa inat
Karanlıkta tutunmaya çalışarak…
Ve ben hala gözlerinin
Dumanlı, puslu kahveliğinin
İçime bıraktığı mührün
Anlaşılmaz kokusunu içime çekerek
Ona sarılan, üşüyen, boğulan
Koyu kahve bir yokluktum...
5.0
100% (1)