Anadolu’nun bir köyünde bir Mert Ali vardı
Yoksuldu biraz ama namusuyla yaşardı.

Yoksul olsa da aska uzanmazdı harama eli
Çünkü bizim Mert Ali’nin gönlüydeydi zenginliği

Gönlü de boş değildi Fatma’ya sevdalıydı
Onunla mutlu olmak onun tek maradıydı

Fakat zordu bu köyde evlenip yuva kurmak
Lazımdı Fatma için başlık parası bulmak

Mert Ali Fatma için göze aldı herşeyi
Toprağını satacaktı ama toprağıydı ekmeği

Sonunda karar verdi dayanacaktı hasrete
Almak için Fatma’yı gidecekti gurbete

Pembe hayalleriyle ayrılıverdi köyünden
Ve koca şehre düştü ürkse de büyüklüğünden

Mert Ali indi şehre saf, temiz duygularla
Akıbetinden habersiz koskoca umutlarla

Yoksulluğu yenecek hep huzur bulacaktı
Başlığl denkleştirip Fatma’yı alacaktı
..........
Şehir sandığı gibi değil, yutardı iyileri..
Halini perişan edip karartır hayalleri

Anladı ki kolay değil alışmak koca şehre
Burada daha da zormuş dokunmak hayallere

İlk işinden kovuldu dürüst davrandığından
Her yerde hor görüldü tutunamadı saflığından

Yine de yılmayacak şehre direnecekti
Biraz para kazanıp köyüne dönecekti

Dost sandığı insanlara kendi gibi güvendi
Fatma’ya kavuşmak için her zorluğa dayandı

Lakin kolay değildi şehirde gerçek dost bulmak
Dost görünenlerin gayesi ondan çıkar sağlamak

İşte bu sahte dostlar tüm parasını aldılar
Hayallerini karartıp, umutlarını çaldılar

Ali koca şehirde kaybetmişti yolunu
Battıkça batıyordu tutan yoktu elini

Kararsa da dünyası uyandı bizim garip
Açtı artık gözlerini saflığından silkinip

Artık o da anladı aldanmakmış güvenmek
Boşa kürek çekmekmiş iyi olup direnmek
...............
Dürüstlüğü terkedip o da oldu şehirli
Şehrin karanlığında kayboldu tüm mertliği

Herşeyini aldı şehir unutturdu köyünü
Şehrin zalim yanından o da aldı payını

Artık o bu şehirden intikam alacaktı
Zulme uğrayan değil zulmeden olacaktı

Fatma’yı da unuttu nice Fatmalar buldu
Bizim zavallı Fatma başka birinin oldu

Fatma’nın beklediği Mert Ali’ye ne oldu
Köyün bu mert insanı şehirde namert oldu..

Suç koca şehrin mi şimdi, zalimlerle doluydu
Daha böyle nicesinin beklenmeyen sonuydu

Vedat Hindioğlu 2002,İstanbul