1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
788
Okunma

YAŞLILIK
Solgun bir gün ışığı gözlerime dolmakta
Ne güne ne geceye sığmıyor bu yaşlılık
Yorgun bedene fayda vermiyor telaşlılık
Her gecenin sonunda yine sabah olmakta
Akşamdan batan güneş sabah yeniden doğar
Böyle kurmuş düzeni kâinatı kurucu
Yaşlandıkça merdiven daha dik ve yorucu
En ufak rüzgâr seni öksürüklere boğar
Asla geriye gelmez gençlik denilen rüya
Seneler kemirmeye başlamış saçlarından
Yavaş yavaş kayıyor yorgun avuçlarından
Yakıp yıktığımız ve kırdığımız o dünya
Rahat alınan nefes bütün dünyaya değer
Kalkmak için dizlerin ellerine muhtaçlar
Ekmeğine katıktır her öğün de ilaçlar
Hastanedir en fazla ziyaret ettiğin yer
Yanında olmasıyla hayat arkadaşının
Birazcık rahatsındır, güvende hissedersin
Onun için Rabbine her gün dua edersin
Seni bırakmaması için bu yoldaşının
Herkes bir gün varacak ölüm denilen sona
Dilin peltekleşecek, yüzün sararıp solgun
Ne kadar yaşarsan da nefes tükenir bir gün
Yaşayan en sonunda O’na dönecek O’na
Coşari öldüğünde sanma avlun dolacak
Gitti akranlarımız, birkaç kişiyiz kalan
Cenazemize gelen, namazımızı kılan
Ne kadar çok yaşarsak o kadar az olacak
30.03.2021/Samsun
İbrahim COŞAR
5.0
100% (3)