0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1078
Okunma
gözleri değişiyordu hergün
boynunun altında ayvatüyleri,
elleri değişiyordu belki daha seyrek...
ama en yavaşı saçları...
O’nu duydum mu hiç bilmiyorum,
görmeye çalışıp çalışmadığımı da
aklımda çok netti çünkü
etekleri yere sürten başında kukuletası,
resmi kızçocugunun
kapkaranlık oyunbahçesinin tam ortasında...
kaç yerinden çizilebilir temiz bir sayfa;
kaç deşikten sonra kalmaz hayatta...
deliriyorum işte her yeni gün doğduğumdan bu yana,
yeryüzünün en aklı başında olmayan adamından satırlar naklen dünyaya
aklı da başı da cidden omuzlarının üstündeyken hala...
önüme saçılmıştı rengarenk bilyeler,
öyle hızlı çarpmışlardı ki yere ilk seferlerinde
2. zıp yarısı şiddette
3. zıp onun da yarısı şiddette...
çok koştum peşlerinden yetişemedim
gözden kayboldular ama hala zıplıyorlardır biryerlerde...
ben eksi renk
renk eksi ses
ses eksi çocukluk
hadi yakın artık posamı...