1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
992
Okunma
gözkapaklarının aralanıpta parıldaması gibi ferin yeni yeni
yeni doğmuş bir bebeğin
hoşgelen hayata...
yıllar sonra yeşermesi ölmüş umutların bir rüya ile
koku alınır mı rüyada,
özlem midir o, pişmanlık mı buram buram yatağında
gözler açılır ardına kadar
ve hoşgelir mi aşk...
peki ya hoş bulunur mu aşk?
büyüdüysen haddinden fazla
ve çocuk halinden daha cesaretsizsen
ve aksini oynamaya da alışınca
ve yalnız yürüyorsan çoğu zaman sokakta
ve çocuklar da artık sana uzak duruyorsa...
(aç parantez, belki diyebilmek için (Sahteliğinden))
bedenimi saklayacak bir pelerinle kurtarır mıyım insanlığı,
peki ya ruhumu alışamadığım 5 milyar yıllık bir hikayeden
ne ile, kim ile
sarılınca sıkı sıkı geçer diye
onbinlerce kitap, binlerce filme
ilham verdi de
benim hayatımda yalnızca bir yüze sığındı, saklandı, hap’soldu...
yalnızca bir kokuya boğuldum
güzel kokan bütün çiçekler hep soldu...
korktum, alıştım, büyüdüm
çocuktum.
korkuyorum, alısıyorum, büyüyorum
anlıyorum
aşk da çocukluğa dahil...