Sen giderken hazan düştü bağıma
Yeter artık hasret bitsin gel oğul
Sonbaharda karlar düştü dağıma
Yeter artık çile bitsin gel oğul

Hasretliğin yakar içi köz gibi
Yandı yürek tandırdaki köz gibi
Ağustosta beden oldu buz gibi
Yeter artık bitsin çile gel oğul

Biliyorum gel demekle olmuyor
Gönüldür bu gelsin diye durmuyor
Sen gideli hayat tadı vermiyor
Yeter artık hasret bitsin gel oğul

Dağda taşta derde derman ararım
Kurada kuşa ben derdimi yanarım
Esen rüzgarlardan medet umarım
Yeter artık hasret bitsin gel oğul

Uzadıkça can kafese sığmıyor
Düşündükçe derdim şifa bulmuyor
Bunca zulmü aklım fikrim almıyor
Yeter artık zulüm bitsin gel oğul.

Hasretlik bu git demekle gitmiyor
Sayıyorum günler bir bir bitmiyor
Sen gideli bülbül güzel ötmüyor
Yeter artık zulüm bitsin gel oğul

Gece gündüz ben derdime yanarım
Hasretliğe nice çare ararım
Gizli gizli hayaline dalarım
Yeter artık çilen bitsin gel oğul