1
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
328
Okunma
Gelmeden peygamberlik resulü Kibriya’ya
Beraberdi o yine Muhammed ’ül Eminle
Destek olurken dostu fakire fukaraya
Beraberdi o yine Muhammed’ ül Emin le.
Mekke ticaret kenti olmalıydı bir nizam.
Güvenli kent olmalı, olmalıydı intizam.
Erdemliler ocağı kurulmuştu o zaman.
Beraberdi o yine Muhammed’ ül Emin’le
Zulüm gören yabancı koşardı Muhammed’e
Kimse mağdur olmadı ünlendi kutsal belde.
Güvenli şehir oldu ticaret kenti Mekke
Beraberdi o yine Muhammed’ ül Emin’le
Ayrılmadı yanından Muhammet Mustafa’nın.
Omuz verdi yüküne Muhammet Mustafa’nın
Sanki habercisiydi gelen kutlu davanın
Beraberdi o yine Muhammed’ ül Emin’le
Geldi vahiy meleği, İslam güneşi doğdu
Muhammed’ ül Emin’e ilk vahi ’’oku’’ oldu
Bilmediğini öğreten rabbin adıyla oku.
Duyar duymaz inandı Muhammed’ ül Emin’e
Sardı kuranın nuru Sardı arşı feleği
Nihayet haber verdi gelen vahiy meleği
Davet edildiğinde İslam denen gerçeği.
Şehadetle inandı Muhammed’ ül Emin’e.
Ne söylese inandı tereddüt göstermedi
İşte o yüzden ona Sıddık’ı Ekber dendi
Müşrikler her vahiyde koşarak ona geldi.
Ebubekir’i Sıddık oldu Muhammed’ ül Emin’le
İlk Muallim Hazreti Muhammet Mustafa’ dır
Rahle- i tedrisatında Sıddık’ı Ekber vardır
büyük teslimiyet ne yüce bir imandır
Bin canı olsa feda Muhammed’ ül Emin’e
İkinin ikincisi diye geçer Kur’an da
5.0
100% (11)