Yolum düştü meçhule, yollar sormaz halimi,
Andan uzak kalmaya, mecal kalmaz bilesin
Namım batsın yerlere, seyre durdum zalimi,
Şaşkın gezen yüreğim, haber salmaz bilesin.

Ay siman gitmez oldu göz ucumda duruyor,
Yalnızlık matem sanma, seni bana kuruyor,
Eğdim başım önüme, gelen geçen soruyor,
Alnım açık pak benim, âlem gülmez bilesin.

Raydan çıktım bir kere meçhuldür artık adres,
Recm edilmiş kalbimi, saklamaz kemik kafes,
Yollar bitmek bilmiyor, yolculuk büyük heves,
Nemrut ateş yaksa da, maşuk ölmez bilesin.

İnce ince dokudum aşk denen bu kilimi,
Islanmaz gözyaşıyla, böyle yazdım ilimi,
Lale sümbül ekledim, yok eyledim ölümü,
Şanı kalsın bu aşkın, ilmek yılmaz bilesin,

Mahrum kalmışlığım var, sırra kadem bildiğim,
Levh-i mahfuzda saklı, en son nasıl güldüğüm,
Elem ince bir nakış, gözyaşımla sildiğim,
Eller görür halimi, aşkım solmaz bilesin.

Derdim büyük dedikçe, aklım gider ahtıma,
Divane bir haldeyim, melal düşmüş bahtıma,
Yar görmesin yaramı, yaram merhem tahtıma,
Ram olmuş olsam bile, kimse bilmez bilesin.

Elden ayaktan düştüm, korkarım ecel yakın,
Irgat oldum meydanda, görünce düşme sakın,
İlk sana yârim dedim, nedir bilmem merakın,
En tutkulu aşktın sen, eller silmez bilesin.

Nice zaman oldu bak, aklım kalmış gözünde,
Matem değil bendeki, gözüm durur yüzünde,
Merhamet beklemedim, aşkın yanan közünde,
Firgatli sevdam demiş, sensiz olmaz bilesin.

Aşık firgatli/Erdal EBEM