19
Yorum
52
Beğeni
5,0
Puan
915
Okunma

eskimiş bir aynada eli
vurur insanlığı gam teli
mutluluksa herkesin emeli
içimizden güzel baktık demeli
baharı geçti ömür
son kışa hazır hüzün
gözlerimizin içi yağmur
ve anılar aynasında yüzün
küçük bir çocuk masumiyeti
kimsenin ayrılığa yoktu niyeti
koştu sevda yollarına yoruldu
düştü anılar ırmağına boğuldu
kan çeken yüreklere bak doldu
aşk’ı unuttuğu çok zaman oldu
belki sendin umudu
mutluluk
mavi çocuk...
sen benim nefesimdin
sen aşkımdın, hevesimdin
gurbetimdin, hasretimdin, evimdin
hani şu hep en başından emanetimdin
hani şu
____ hep andıkça sızlatır ya yüreğimizi
hani şu
____ hep dalıp dalıp geçmiş günlerimizi
yani ayna da yalanlarla sevişen değil
hani ayna da vicdanıyla dövüşen görsün
masa, duvar, eski bir ayna ve akvaryum
masa üstün de balık deniz sanır fanusu
derya denizler gezse ne bilsin okyanusu
hayat önce not verir sonra ders konusunu
çiçekler de önce renk verir sonra kokusunu
öğrenemedik ecele fayda etmez korkusunu
ve ölesiye güzel bir günde ayrılık tortusunu...
5.0
100% (36)