12
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
705
Okunma

Beşer denen hamdır özde; insan olur piştiğinde
Ar, âdabı şiar bilir, nefsi ezer, turâb eder
Hakiki dost aya benzer; güneş esir düştüğünde
Yıldızları toplar gelir, geceleri mehtâb eder.
Maksûdu Hakk, Mutlak olan, ukbâ bilir öz vatanı
Zamanını sele vermez, kıymetlidir her bir ânı
Emânet-i İlahi’yi; "Tabib El Kulub" Kur-an’ı
Tozlandığı raftan alır, okunacak Kitâb eder.
Tenden içe yıkılan sur iblis için açık arsa
Müzminleşmez hata, kusur; mücrim tövbeyle onarsa!
Ferasetli bakan bir göz, işitecek kulak varsa
Sinden beri ses yükselir, serde us’a hitâb eder.
N/isyân ise kalbe çöken, nasip nârdır, nûr ulaşmaz
Dilin kârı inkâr iken nasıl olur sabır taşmaz?
Vazifesin müdrik kişi, hedef koyar, milim şaşmaz
Konuşurken haddi aşmaz; aştığında hicâb eder.
Seyrüsefer halindeyiz; menzilimiz yoktan vara
Uçma vakti geldiğinde can beklenir "o" gün dâra
El Emîn’i dost edinen önde iken açık ara
Münkir başlar âh u zâra; zararını hesab eder.
Son baharın ardı sıra nefes kesen bir kış gelir
Tebessümü çok çehreye kahır kokan nakış gelir
Hünkârından emir alan, ecel denen o kuş gelir
Hevâsı hoş ömürü düş, hayalleri "serâb" eder.
Mecit AKTÜRK