6
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
595
Okunma

Yıllar ne çabuk geçmiş, düşündüm de bir lahza
Ellerin hâlâ sıcak… Ve hâlâ güleç yüzün
Çokta hiç yoktu gözün ve hep razıydın aza
Güneş vardı her zaman, kararsa da gökyüzün
Hayallerin gölgesi düşerdi gözlerine
Yeşerirdi içinde yedi veren umutlar
Her gece dökülürdü yaprağı dizlerine
Pencerende beklerdi ak sakallı bulutlar
Odaları gezer iken duvara düşen gölgen
En güzel tablosuydu, sobalı küçük evin
Bulamadığında çam, bir avuç kömür, gürgen
Isıtırdı her yeri kalbindeki alevin
Buz tutmuş pencerenin önünde bir çiçektin
Hep açardın toprağa, suya cemre düşmeden
Yoktu sırdaşın, dostun, yapayalnız ve tektin
Ağlayışın bitmezdi hiç gözlerin şişmeden
Hayallere dalardın tavukları yemlerken
Sırdaşın köpeğindi, bahçeye çıktığında
Hüzünleri içinde, özlemlerin demlerken
Bu da geçecek derdin semaya baktığında
5.0
100% (6)