Yürürsün geleceğe gündüz gece yürürsün
Yolun bittiği yerde bir yalnızlık görürsün

Ölüp dirildiğinin, yoktur haddi hesabı
Merhum diye anılır her faninin lakabı
Hayatının içine sıçanın boku kutsal
İştah ile yer çünkü mizacına o helal
Başına taç edersin, düşürmezsin çamura
Bir kez düşürmeye gör, bakar hemen kusura

Gül verenin değeri ya az ya da hiç yoktur
Ama pezevenklere Lale, Gül veren çoktur

İyilik, damağımda şimdi acı bir tat
Kör şeytan diyor ki dili kökünden kes at
Dil, gerçeğin üstüne atılan etten çarşaf
Kaldırın, çıkacaktır altından bir sürü laf
Ben onun altında çok gizlendim gündüz gece
Duymadılar, gerçeğe dair tek, tek bir hece
Sakladım her şeyimi, sakladım ben özümü
Konuşurken dilimle örttüm gerçek yüzümü
Neden mi örttüm? Dinle o zaman hakikati
Gerçeği duymaya yok hiç kimsenin takati
Ben dilimle gizledim, cemalini Mevla’nın
Ama övdüm de övdüm, suratını Leyla’nın
Şu dilimin altında, uyuyan bir Tanrı var
Uyandıramam onu, zira her yer canavar
Yaşatmazlar, bu yüzden susuyorum ebedi
O’na çok üzülüyorum, hiç olmadı mabedi
Dilimin altında kal, çıkma sakın dışarı
Bana koyar olursa bir Tanrı’nın mezarı

İsa’m, saklayamadı seni, keşke susaydı
Aynısını yapan da dili peltek Musa’ydı

İnsan, kaldıramaz gerçeği kaldıramaz
Hakikat hançeriyle kendine saldıramaz
Duymak istedikleri neyse fısılda hadi
Doğruyu söyleyenler şerefsiz ve de adi
Bırak da sürünsünler, beter olsunlar beter
Tanrı da olsa bir gün O’nun da sabrı biter
Ellerde dolaşıyor bir mabut vesikası
Yemin ederim yoktur aslıyla alakası
Kimdir o, nedir derdi, bunları soran mı var?
Sadece bir dakika, beynini yoran mı var?
Dilleriniz yalancı, kulaklarınız sağıııııır!
Değer terazisinde Biryağ Tanrı’dan ağır
İşte bizler buyuz bu, safımız belli değil
Tapınmamız adalet, sevgi temelli değil
Gerçek Tanrı artık yok, küsüp gitti garibim
Döner misin dön dese, seni özleyen kalbim
Dönmeyeceksen şayet, dur, dur beni de bekle
“Gel!” dedi, kalbim artık tekleyeceksen tekle
Gidelim buralardan sevgi olan bir yere
Tek seni anlatayım göğsümü gere gere
Arkamızda bir dünya, kalacak ama harap
Orduların galiba, yürüyorlar rap, rap, rap!
Hükmünü biliyorum, yapma demem, yap, yap!
Adaletten şaşanlar azabına muhatap

Elimde bir bardak su ve alev almış biri
Taşa dökerim taşaaa, yansa da diri diri
İyilikte maraz var, onun zerre tadı yok
Uğraşma duyamazsın, kötünün feryadı yok
Hepsi iyilerindir, istersen sor çarmıha
İsa’m ne dedi inen çekice ve Allah’a?

Ama bu kez çivi de bende çekiç de, usta
Kanları damlayacak, yerdeki bakır tasta