Dinlenen şarkının boş tesellisi;
Nakarat mısralar vurgun bu gece…
Kalmadı ömrümün, kırkı, ellisi;
Tebessüm yüzüme dargın bu gece…

Atmak istiyorken derdi-tasayı;
Boşalttım gözümde duran kasayı;
Bir resmin karşımda kurdum masayı;
Kadehler bahtıma kırgın bu gece…

İstemem ben kadar çekme eziyet;
İstemem sende de kopsun kıyamet;
Yazdığım ne sitem ne de şikâyet;
Alfabem “sus” kadar durgun bu gece…

Dilimden düşerken koca bir eyvah;
Aklım derviş oldu fikrimse seyyah;
Öyle böyle değil siyah simsiyah;
Başımda dolanan kuzgun bu gece…

Bahar yazlarıma gülse ne yazar;
Tükendi heceler hep azar azar;
Nero’nun Roma’yı yaktığı kadar;
Kalemler kâğıda kızgın bu gece…

Şu hayat denizi ömrümü içmiş;
Kaç çınar devrilmiş kaç gonca açmış;
Kaç yazı tükettik kaç bahar geçmiş;
Baktığım resimler yorgun bu gece…

Koynumda yatarken cinnet uykusu;
Aklımda “Ya Onsuz” kalmak korkusu;
Menekşe kokusu toprak kokusu;
Hançerim kınında hırçın bu gece…

Namusum, şerefim verdiğim karar;
Cananım olmazsa can neye yarar;
Hep sana uzanır hep seni arar;
Ellerim… Ellerim çılgın bu gece…

Senden başka neyim varsa alsınlar;
İsterlerse düşlerime dalsınlar;
Kör bahtımın aynasını çalsınlar;
Gayretim yorulmuş yılgın bu gece…

Dinsiz heceleri dindar ederim;
Vuslatı hasrete kindar ederim;
Seni bensiz koyma ihbar ederim;
Soygun var soygun var soygun bu gece…

Ali ALTINLI – 14.01.2021
Saat: 23:50