Dilindeki hoşcakal iyi niyet yarası;
Ciğerden vurmak için silahın yok mu senin…
Lan merhamet yoksunu sevdanın yüz karası;
Ulan dinsiz, imansız, Allah’ın yok mu senin…

Ruhları damla damla yanakta ezdirirsin;
Düşlerde eşgalini kör kalem çizdirirsin;
Her gece hayallerde devriye gezdirirsin;
Ulan dinsiz, imansız, sabahın yok mu senin…

Can veriyor can işte yürekte emanetler;
Rabbimin huzurunda bir nefeslik kıymetler;
Yüzüme baka baka hazır deme cennetler;
Ulan dinsiz, imansız, günahın yok mu senin…

Senin de gözlerine kıyametler dolacak;
Gül olmaya hevesli goncaların solacak;
Göklere değmiş başın belasını bulacak;
Ulan dinsiz, imansız, eyvahın yok mu senin…

Kimleri yolcu ettin, bindirerek takana;
Kimleri güldürmedin, soytarısın, şakana;
Çektirdiğin ne varsa, yapışacak yakana;
Ulan dinsiz, imansız, hiç ahın yok mu senin…

Geceye örnek veren, yüzüne baktın mı hiç;
Sevdanın pınarından bir yudum aktın mı hiç;
Beyaz yalan sürüsü, sözüne baktın mı hiç;
Ulan dinsiz, imansız, siyahın yok mu senin…

Sevda emir verdiyse her yasaya uyulur;
Eller yârin eline besmeleyle koyulur;
Nuri ALÇO gülüşün fersahlardan duyulur;
Ulan dinsiz, imansız, nikâhın yok mu senin…

Sen misin beyaz sütten çıkan tertemiz kaşık;
Sen misin aşk bayrağı sallayan aptal âşık;
Kaldı mı basmadığın, geçmediğin bir eşik;
Ulan dinsiz, imansız, dergâhın yok mu senin…

Ali ALTINLI – 10.01.2021
Saat: 00:22