12
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
577
Okunma

Yorgun sözcükler b/içiyoruz ve aşkı dirhem dirhem zehir edenlere sayıp döküyoruz.
Elbet sessizliktir en kuvvetli hıçkırığımız ve gülen yüzlere özlemdir hayatın hatırına hatıralar diktiğimiz aşkı ise kıble bildiğimiz.
Mevcut bir özlemdir aşk.
Sandığın kenarına dökülen yaş gibi
Yasla eskiyen zaman
Ruhun huzura duyduğu özlem
Severek ihya ederken benliği
Kanatlarında uçuşan sözcükler
Kelebek ömürlü bir günde
Günden kasıt dokunmak yüreklere
Yüreksiz mevsim değil bizi diri tutan
Bilakis rüzgârın sesinde demlenen şiirler.
Hecelerin ıssızlığına kol kanat geren bir imge
Ve işte o büyüyen zümre
Göğe yerleşik bir bakış
Sonsuzluğa değen nakkaş
Aşkla dikilen her yama
Delik bir gövde değil
Delinen mısralar
Aşkı azat etmekse ne haddimize?
Soluğumuzu tutup
Solan yediverenler
Güle inat eden bülbül elbet
En çok seven kendinden…
Katların kanadığı
Kanatların koptuğu
Kopacak kıyametin öncüsü belki de
Sitemi yüreğin sadece kendine
Kimlikse kanayan bir heceden çıkıp da yola
Aşkın son bulduracağı özlemde
Açan güfte güfte şiirler.
Kayrası dünün
Gün mizaçlı mührü yüreğin ve de
Mahal vermekse sona
Başı kayıp bir masaldan çıkıp yola
En çok da çıkmaza düşen şair
İçinde saklı beyitler ve o lahit ki
Sessizliğin bire bir eşleştiği.
5.0
100% (15)