Büyük bir aymazlığın tortusu,
Geriye dönüp baktım da,
Gördüğümden fazlası, körlüğümün ötesindeyim.
Boşvermişliğin büyüsüyle açıyorum
taze papatyalı bohçamı.
Kırılsa ya döngü
Ekvatordan geçtiğini görebilse paraleller
Dünyayı rengarenk bir karnaval
Güneşi devasa gece lambası
olarak tanısam
Kimse gerçeği bilmese.
Gözkapaklarımı mızraklarının ucuyla dürten
şeytancıklar!
Oynaşan deniz köpüğü ve henüz adı belli olmayan bir makam
Saçlarım rüzgarla karışık
Bir serçenin yuvası şimdi özgürce
Kızgın bakışlı aynaların vefakar çocukları
Cebinde saçımdan bir tutam taşıyan
merhamet heykeli
Senin kadar yaklaşan olmadı
okşamak yüzsüzlüğüne
Yanlızlığın kutsadığı karabasan
Boğazımda yakası açık bir hatıra
Yanık süt tadında.
Garip telaşlar içinde yalan gülüşler
Bir tutarsızlığı örtme çabası
Olası ihtilallerin son askerleri
Yeni bir sefer daha
kaldıramaz cılız sesli kadınlar
Galibi belli münazara gibi
Saflığımın yaftası hazır
Kendi yokuşlarımda,
Düşe kalka büyüyorum.