Duymaz mısın
Yenilere eskiyeceklerinin müjdesini veren
Hurdalıkların çığlıklarını
Duymaz mısın
İlkbaharın ortasında sonbaharın
Müjdesini veren
Mezarlıkların çığlıklarını
Ne bu gençlik sende
Ne bu ihtiyarlık bende kalacak
Gel kaçalım özümüze
Son sözümüze kadar

Yaramaz çocuklar gibi sapanları çekelim
Sahte sokak lambalarından
Yıldızlarımızı alalım
İnsanı insana kırdıran rakamları
Çocuklarımızın abaküsüne hapsedelim
Bileklerimizde kördüğüm olmuş
Modern köleliğin ipini
İsyan kapısını sonsuza kadar açmış
Toprak kokan ellerimizle çözelim
Maddiyat denilen illeti
Maneviyat sopası ile dövelim
Yalanlar içinde eğilip bükülen
Hırslarımızı
İkince kez ulaşamayacağımız
Issız dağların zirvesine gömelim
Yaşamak denilen mucizenin
Birer ehli olup hakkını verelim
Şehirler
Bu kirli düzen
Bu anlamsız mücadele
İki korkak adı altında
İki cesuru arasın

Kum saatimizde ki
Son kum tanesi bizi yok etmeden
Gel kaçalım özümüze
Son sözümüze kadar

Furkan AYDOĞAN