15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2115
Okunma
1
YOLA ÇIKMALI
yola çıkmalı dedi derviş:
bir sır var bilemediğim
çözemediğim...
gitti...
uzun yollardan sonra rastladı
o köyün yaşlısına
bilge meraklı:
’yolculuk nereye? ’
derviş sabırsız:
’dünyanın sırrı ne? ’
bilge güldü:
ben bu topraklarda otururum
dünyayı bilemem ki!
ben kendimi bilirsem
en bilge olacağım...
2
ÜZÜM BAĞLARINDA
yürüdüler...
dağın soğuk rüzgarları vurdu yüzlerine
üşüdüler...
odun parçaları gördü derviş
çorak topraklarda;
şunları toplayıp yakmalı bir kuytuda
bilge güldü;
burası bir üzüm bağıdır;
bakma kuru dalların sıcaklığına.
baharda yeşerecek
yazın meyve verecek...
sen hiç sustuğuna şahit olmadın mı bilgenin,
sen hiç durmadan konuşanların
güzel konuştuğunu duydun mu?
üzümün bilge halidir bu kuru dallar...
3
SEVGİDEN
oturup bir çınarın altına
dağlara baktılar.
sevdalıları ayıran o heybetli dağlara...
ne yapıyorsak sevgiden yapıyoruz
dedi derviş.
acıtır sevgi bu yüzden...
bilge baktı;
acılar sevgiden değil
bencilliğimizden gelir;
en çok kendimizi sevdiğimizden...
4
ATEŞ VE SU
kalktılar ulu çınarın altından
indiler bir derenin kenarına.
soğuktu su, akıyordu
dokununca yakıyordu...
derviş, bilgeye baktı
söyleyecek sözü mutlaka vardı
su gibi olmalı insan
öyle sakin...
bir şeyler getirmeli geldiği yerlerden
kirlenmemeli.
ateş gibi olmalı
ısıtmalı.
su ise taşmamalı
ateş ise yakmamalı!
unutma;
su ateşi söndürür
ateş suyu buharlaştırır...
insan dediğin
kaybolmamalı ...
5
AYNA
derviş derenin kenarında
kendine baktı uzunca
dedi __ ayna gibi dere
bak şu yüzümdeki kedere
bilge dedi __ ayna sensin
kederli bakıyorsun ya
öyle görür, görünürsün.
zaten karanlıktır dünya
sen aydın ol!
Ufuk Bayraktar