1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
680
Okunma

(Hece Vezninin 4+4+4+4 duraklı kalıbıyla)
Ehl-i aşkın dergâhıdır sîne-i yâr meyhânesi,
Meyhâneyi dergâh kılan, lâl leblerden peymânesi.
Mey değildir serhoş eden, peymânenin âteşidir,
Sun ey sâki, ben de oldum o leblerin dîvanesi...
Kızarttıkça gül ruhsârı, vuslat ânının sürûru,
Pembeleşir ipek teni, rahşân olur yârin nûru.
Etrafında dönüp yaşar, hem sevdâyı, hem gurûru
Sonu, yanmak sinesinde, nûr-u yârin pervânesi....
Mesken yârin sinesiyse ve sâki de yâr olursa,
Peymânenin efsununun çözülmesi zor olunca,
Mey-i aşk’ı sunan lebler, lâl olunca, kor olunca
Kor leblerden içilen mey, işretin en şâhânesi....
Nûr aşkıyla yanıp bitmek, pervanenin gizemidir.
O sinenin gül kokusu, meyhânenin gizemidir.
Mey sunmadan sarhoş etmek, peymânenin gizemidir,
Telezzüz-ü lebdir maksat, işret bunun bahânesi..
Ünal Beşkese
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::...
leb.............: dudak
peymane...: içki kadehi
ruhsar.......: yanak
sürur.........: sevinç
Rahşan.....: parıltılı, ışıldayan
işret...........: içki, içki içmek
5.0
100% (6)