5
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
447
Okunma
Radyoda aşkın o büyük üstadı
Cebindeki sol anahtarını çevirince
Can kırığı doldu masanın her yanı
Hani kulaklarımız izin vermeseydi
Koklayacaktık biz o yanık sesi
Ne yıldızı kaldı ne yakamozu
Na şu işte o koca samanyolu
Parlement gece suspus olmuş
İki pervane sesi duyuluyordu
Bir türkü ağır ağır kanatıyordu
Can canana varacak bu gece
Burada bir cinayet işlenecek
Kesikleri göstermiyor yaralar
Ölümleniyor yeniden tüm ölüler
Kırılıyor şişeler şarap bittikçe
Kan damlıyor çanak gibi gözler
Kanaya kanaya bitmiyor sözler
Bir sıkıntısı mı var bu masanın
Mesafesiz mesafeler var cevaba
Dert çekenin derman dileyenin
Saçı sakalı eskimiş dört adam
Şiir okuyorlar aşka dört yönden
Bir Nazım bir Süreya can veriyor
Çırpınıyor dudaklar yetişmeye
Duygular akıldan önde gidiyor
Türkü bitmeye yakın susuyorlar
Ortada başı kesik bir hayvan gibi
Çırpınan bir muhabbet eksikliği
Hepsinin ruhunda ayri bir telaş
Sarılarak birbirlerini bölüşüyorlar