21
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
1881
Okunma

Sana sesleniyorum ! umutlarımı ver benim
Bu ayrılığı kim verdi ki ben istemedim.
Sayanora pastanesinde bir dosta rastladım yine
Seni anlattı, hüzünler içindeymişsin yalnız.
Birden dağıldı düşüncelerim , sana gelmek istedim...
Hangi yola çıkmak istedimse hep set çekildi önüme...
Yeniden sarıldım zehirden sigaralara dost diye
Kafamda bin bir düşünce dansediyordu hiç durmadan
Ellerini aradım , gözlerini ve seni...
Ne çok muhtaçtım sana bilsen.
Geceyi ; uyumak ve unutmak için bekledim seni
Karanlıklarda içime işleyen gurbet türküleri çınladı.
Yaşlarım hiç durmadı, çağladı geceler boyu.
Sana mektuplar yazıyordum durmadan
Belki duyarsın sesimi, hüznümü ve ağlayan kalbimi
Seni arıyorum karanlıklarda, zaten yoksun ki !
Seni istiyor şu ozan yüreğim gel, gelsen.
Hava karanlık, yağmurlar camlara vuruyor
Sensiz öyle zor ki ; bu yağmur bu karanlık !
Sevgi dolu masallar sarmıştı yüreğimi
Ben sana koşuyordum hayallerimde
Artık ne yapacağımı da bilemiyorum.
Sana yazdığım mektupları zorla dinlettim de Sultan’a
Bir hayli gülerken , biraz da ağladı :
’’ Bu kadar aşık olunur mu’’ diyordu...
Sonra teselli etti durmadan... biliyordu işe yaramaz.
Sevdiğimiz şarkıları dinledik onunla
Göz yaşları döktük ümitsiz aşkımıza.
İçimde çimlettiğim bu sevda bir ümit, bir sevinçti bana
’’ Pikaba Esengül’ü koy’’ dedim Sultan’a
O da benimle birlikte ağladı yana yana
Aşıktık ikimizde kalbimizde uyuyan sevdamız !
Görülmemişti böyle yürekten sevmek.
İşte acıların deneme tahtası benim gayrı !
Binlerce sorular dansediyor beynimde
Çıldıracağım sanki ben...
’’ Hadi Sultan, çal artık Esengül’ü’’
Yoksa alıp başımı çöllerde kaybolacağım.
Aygün Deniz 21.11.2020
1
5.0
100% (22)