11
Yorum
48
Beğeni
5,0
Puan
1417
Okunma


Gayret ettim...
Süründüm,
sürgüler çektim gün ışığına...
Bakınca hiçbir şey kalmamış geriye.
Hiçbir şey bir şarkı gibi
dilimden düşmemiş.
Bir avuç küle dönüşmemiş daha
onca acılarım.
Şimdi herhangi bir günün,
herhangi bir gecesinde
karanlığa karışıyorum
ve bir deniz gibi sularımda boğuluyorum.
Bir damlam bile ağlamıyor ardımdan.
Kalkıp gitmeli aslında,
burada hiçbir şey
sevinçlerime benzemiyor,
hiçbir şey tutmuyor beni
bu enkazlarda.
Yitirilmiş bir sevgili gibi
yıkılmış her şey içimde bir yerlerde.
Bir deprem gibi titremişti yalnızlıklarım,
bir gök gürültüsü gibi
kükremişti yanı başımda
şehrin sarı ışıkları.
Şimdi yavaş yavaş kararıyorum,
yavaş yavaş gölgeme sığınıyorum işte...
Caddeler ıslanmış...
Yağıyorum yağıyorum bitmiyor.
Daralan sokaklarda genişliyor yalnızlığım, geçemiyorum kaldırımlardan,
kendimden geçiyorum.
Saat 3’ten geçiyor,
ayaklarım hüzün kokulu asfaltlardan.
Ölümüne koşmalı şimdi,
ölümüne yasak bir şarkı söylemeli.
Tek tek kapıları çalmalı,
uyandırmalı kenti,
Kimseler olmayacak evlerde biliyorum.
Ölü bir şehirde sağ kalan,
ertelenen bir ecel gibiyim...
İşte:
acılarımı giyiniyorum,
yağmur yağıyor ölü bir kente...
Yağmur yağıyor unutulan bir ecele...
Ve sabahın dördüne tutunuyorum ey aşk...
Bana güzel bir şeyler söyle Bilal
Kulağıma yalnız olmadığımı fısılda.
Avuçlarımdan dökülen şu karanlığın
beni alıp götürmesine izin verme.
İçimden bir nehir gibi
akıp giden hatıralarıma,
yaralarıma,
damarlarımda patlayan mayınlara aldırma.
Ve giderken birkaç tane sigarayla
ceketini bırak...
Tepeden tırnağa donuyorum.
Oysa ne yangınlarda tutuştum,
sen daha iyi bilirsin...
Ah bu vaktin sessizliği...
Beni yakıp tutuşturan karanlığın infazı. Gökyüzünde kuşlar vurulmasa,
ormanına küs bir ağaç devrilmese içimde, yanağımda güller kanamasa artık...
Sıkı sıkı sarılmışım sabahın ilk ışığına .
Bıraksam
bir daha bu caddede yürüyemeyeceğim,
böylesine bir yağmurda ıslanamayacağım,
bu şiiri bile
bitiremeyeceğim gibime geliyor.
-Ki bitiremezsem
Bu yazdığım şiirler bitirecek beni bir gün.
Alıp dünlerimi sırtıma
kambur bir ihtiyar gibi ,
oyunlarına konuk olmak vardı şimdi çocukların.
Yakamoz düşmüştür şimdi denizin kalbine.
Ay vurulmuştur,
paramparça bölünmüştür dalgalarda...
Tüm şehirler uyanmak üzeredir.
Kapitalist mağazalar,
dükkânlar bir vampir gibi
avını beklemektedir.
İşte...
Ben de gözlerimle yatalak,
üşüyen bir sabahı karşılıyorum.
Gün doğmak üzeredir.
Birazdan bütün hüzünlerim
deşifre olacaktır
yorgun bir kentin en işlek caddesinde.
...
Bu nasıl bir yaradır Bilal
ki -
kanıyorum kanıyorum kurumuyor.
....
31 03 2006
Bkrçkmk/Yeşilyurt/TOKAT
5.0
100% (17)