3
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
891
Okunma
Bana bir aşk borcun var şair
Sustuğun zamanlardan kalma
Ahşap sokakları geçip sana koştuğum zamanlardan
Yüzüne dokunmamak için içimi tuttuğum zamanlardan
Oysa hangi kitabın hangi sayfasını çevirsem
Sanki bir sonraki sayfasında sen geleceksin gibiydi
Sen konuşacaksın gibiydi, sayfalarca, kelimelerce
Her satırında senden acayip acayip huylar
Şaşırmak olurdu hayatın kendisi
Sonra kitabı, sen kokarcasına yüzüme bastırırdım
Uyuduğum zamanlardan kalma bir sarılış bu
Delice bir alışkanlık
Biraz rüya
Gerçeğe dönüşmeyi bir türlü beceremeyen
Elyaf kokusu
Kafası bozuk bir sardunyayı gibiyim
Bir türlü güneşe, yağmura
Ve havaya
Derdini anlatamamış da
Sevmeye devam etmiş kuruyan yapraklarıyla
Bana bir kavuşma borcun var şair
Bir dokunuş, bir sürü uyku borcun var
Özlenesi dudaklarından öpüyorum şimdi geceyi
Karanlığını koparırcasına ısırıyorum
Gülün dudakları kanıyor
İstemsizce kanıyor sana dair bütün kesikler
İstemsizce üşüyorum
İstemsizce, bir kanepe kadar yorgun düşüyorum dizlerine
Ve istemsizce özlüyorum huysuzluklarını
Kafası karışık bir sardunyayı gibiyim
Bir türlü anlam verememiş
Toprağa, saksıya
Ve balkona
İçin içini yemiş de
Beklemeye devam etmiş solan çiçekleriyle
Bana bir kapı borçlusun şair, sana açılan
Senden gitmeyen, gidemeyen
Eşiğinde davetkâr sesinin sabah buğusu
Odalarından bir köşe borçlusun, her köşesinde yüzün
Bir pencere borçlusun
Pervazında ellerim güvercin tedirginliği
Ve yağmur yağarken
Usulca
Gel.
5.0
100% (13)