Eylül yaprakları, sarardı bir bir
Dökülmek ne hacet, vatan içindi
Mavi gökyüzünü, yarardı tekbir
Yıkılmak ne hacet, vatan içindi

Hainlerin sözü, batar biz gibi
Ölüme giderken, yanan köz gibi
İpliği halattan, çürük bez gibi
Sökülmek ne hacet, vatan içindi

Söz vermiştik hakka, günaha karşı
Boynunuz incedir, Allah’a karşı
Güçlü bileğiyle, silaha karşı
Bükülmek ne hacet, vatan içindi

Kanayan yaraya, tuzu basarak
Deliğe tıkalı, buzu basarak
Yetmedi eziyet, tutup asarak
Yok olmak ne hacet, vatan içindi

Yükümüz ağırdır, acılar ektir
Sanmayın suskunuz, yürekler pektir
Eyvallah çekmeyiz, başımız diktir
Sıkılmak ne hacet, vatan içindi

İnanç ne geziyor, asık dar’larda
İmanı tüketmiş, kurak serlerde
Bitmemek şartıyla, çorak yerlerde
Ekilmek ne hacet, vatan içindi

Yeterki kurtulsun, başımız dertten
İnanki hiç kimse, incinmez kurttan
Aras’ım öz malım, vatandan, yurttan
Çekilmek ne hacet, vatan içindi

İSHAK ARAS
ishakaras (mihman)