Şu uçsuz bucaksız, koca zeminde
Gemin yoksa salın, ne kıymeti var?
Yelkenleri fora, koca geminde
Dümen yoksa yelin, ne kıymeti var?

Şöyle helalinden, kazanıp hiçten
İbret alınmalı, tok gözlü açtan
"Çok şükür" demeli "çok şükür" içten
Demen yoksa dilin, ne kıymeti var?

Duygular azalır, kaygılar azar
Dilin tatsızlaşır, tadını bozar
Uykuların kaçar, kalırsın bîzar
Yemen yoksa balın, ne kıymeti var?

Kim bilir kaç arslan, aç gezer dağda
Hak’tan dem vuranlar, demlenir yağda
Yağ ile yemlenen, hele bu çağda
Saman yoksa malın, ne kıymeti var?

Utanma duygusu, olmalı serde
Senliğe, benliğe, çekmeli perde
Yüzün kızarmalı, varsa bir yerde
Siman yoksa alın, ne kıymeti var?

Gözüm yücelerde, göklerde gözüm
Sırlı kapılarda, tekliyor özüm
"Vardan yok, yoktan var" olana sözüm
İman yoksa kulun, ne kıymeti var?
Rizvanî...