2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
541
Okunma
ama bir acının döngüsünde
yitik bir kentin koynuna sakladım umutlarımı
bir girdap gibi kendi eksenimde dönüyorum
giyotin kadar keskin bir acıya sarılmış bir haldeyim
bir celsede atmaya çalıştığım bir acıydı bu
ve yine bir özlemin gecesinde
yine bir mevsimsizlik çöküyordu üstüme
sadece kanayan bir acı dersem yalan olur bu
çünkü şiire bulanmış bir sevdayı özlüyordum
çünkü yüreğe atılmış bir düğüm gibi
yürekten yüreğe çığlık atıyordu yüreğim
oysa sevmek istiyorduk
sevilmek ve özlenmek
sonra yürekte bir dünya inşa etmek istiyorduk
ama alev topuna dönmüşçesine
kalp atışlarının içinde kayboluyorduk
belkide dünlerin acısıydı bu
yada yarınların sevinci bilmiyordum
notasız bir türkü gibi
sanki tüm kapılar suratına kapanmış
sanki bir odanın içine haps olmuşsun
sanki gökyüzü mavi
ama sana siyah kadar korkutucu geliyor
daha umudum bitmedi biliyorum
son çırpınışlarını yaşıyordum bugünlerin
karanfillerle bezenmiş bir mutluluğu
kardelen aşkı kadar çok özlüyordum
bir mezar kazıyordu göz yaşlarım
tabutuna el atıyordu kalbim
üstümde dolanan bir özlemle savaşıyordum
şakaklarıma düşen gözyaşlarım kadar soğuktu
boşlukta gezen ellerim kadar çaresiz
göğsümün anlamsız susuşuna bakıyordum
hangi mevsimi yaşadığımı bilmiyordum
günler aylara karışmış
aylar yıllara
yıllar asırlara
saat saat
saniye saniye sen’sizdim
kendimsiz
ve bizsiz
ama ömrüme seni giydirmiştim
kefene sarılmış bir ceset gibi
göğsümün altında bir yerlerde
tam sol mememin altın
müthiş bir kırgınlık vardı
sanki milyonlarca cam parçası
sanki milyonlarca özlem
sanki milyonlarca kurşun
gelip sol mememin altına yuvalanmıştı
incinmiş bir çicek’tin sen
seni şiirlere sararak sevdim
kalbindeki yara şiir olsun diye
İbrahim Dalkılıç.
19.08.2020
22.15 İzmir
5.0
100% (3)